ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail Başbakanı Netanyahu ile yaptığı ortak basın açıklaması, Gazze'nin geleceği hakkında endişelere yol açtı. Trump, Gazze'nin "cehennem" olduğunu ve Gazzelilerin Mısır veya Ürdün gibi komşu ülkelere taşınması gerektiğini savundu. Hatta Gazze sahil şeridinin ABD tarafından ele geçirilebileceğini ve "dünya insanları" tarafından yeniden yapılandırılabileceğini öne sürdü. Bu açıklamalar, ABD'nin Gazze'ye doğrudan askeri müdahalede bulunabileceği ihtimalini de gündeme getirdi. Bu durum, bugüne kadar deniz ve hava unsurlarıyla İsrail'e destek veren ABD askerlerinin karaya da ayak basması anlamına geliyor ve yeni bir krize davetiye çıkarıyor. Trump'ın bu sert çıkışı, daha önce ateşkesi savunan tavrından tam bir U dönüşü yapması anlamına geliyor. Bu durum birçok analistin dikkatini çekti ve yorumlara neden oldu. Bu planın hayata geçirilmesi durumunda bölgede büyük bir çatışma çıkması olasılığı büyük bir endişe kaynağıdır. Zira bu tehlikeli yaklaşım, ABD ve İsrail'i tüm dünyada izole edebilir.

Trump'ın Tutarsız Tutumu

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, Trump'ın Gazze açıklamalarını "tutarsız" olarak nitelendiriyor. Acun, Trump'ın başkanlığa gelmeden önce Gazze'de ateşkesi desteklediğini ve Netanyahu hükümetine ateşkes çağrısı yaptığını hatırlatıyor. Şimdiyse tam tersi bir pozisyonda olan Trump'ın açıklamaları, Gazze'nin boşaltılmasını ve ABD askerleri tarafından işgalini öngörüyor. Bu durum, Mısır ve Ürdün'e baskı yapılmasına yol açabilir. Ancak Acun, bu stratejinin son derece tehlikeli olduğuna işaret ediyor; ABD ve İsrail'i uluslararası toplumda izole edeceğini, İslam dünyasıyla ilişkileri daha da gerginleştireceğini ve Mısır ile Ürdün'deki rejimleri tehdit edeceğini belirtiyor. Bu durum, bölgede büyük bir istikrarsızlığa neden olabilir. Sonuç olarak, bu plan felaket bir sonuç doğurabilir.

Uluslararası Tepkiler ve Türkiye'nin Durumu

ABD medyası, Trump'ın Gazze planlarını "2003'te Irak'ın işgalinden bu yana ülkenin bölgeye en iddialı müdahalesi" olarak nitelendiriyor. Acun, Batı Şeria'nın da kademeli olarak İsrail tarafından ilhak edilmesine yönelik bir destek olduğuna dikkat çekiyor. Trump'ın açıklamalarının, ABD çıkarlarına hizmet etmediğini, aksine radikal Siyonistlerin arzularını tatmin etmekten öteye gitmediğini belirtiyor. Diğer ülkelerin baskısı sonucunda planın değiştirilip değiştirilemeyeceği sorusu ise büyük bir belirsizlik oluşturuyor. Acun, ABD ve İsrail'in bu pervasız yaklaşımının her iki devleti de uluslararası toplumda daha fazla izole edebileceğini savunuyor. Türkiye, Çin ve Rusya'nın yanı sıra Körfez ülkelerinin de bu duruma kayıtsız kalamayacağını ve sert tepki göstereceğini tahmin ediyor. Bu plan, sadece Gazze'nin değil, Mısır ve Ürdün'ün de geleceğini tehdit ediyor.

Yeni Bir Ortadoğu Düzeni mi?

Trump’ın Gazze planı, küresel düzeni daha da bozabilecek bir durum. "Güçlü olduğum için istediğimi yapabilirim" mantığı, ABD ve Trump için geçerli gibi görünüyor. Bu plan, ABD ve İsrail'i uluslararası arenada yalnız bırakabilir. Avrupa ülkelerinden de sert tepkiler bekleniyor. Türkiye'nin bu duruma yaklaşımı da son derece önemli. ABD ve Türkiye arasında zaten gergin bir dönem yaşanıyor. Trump'ın Gazze'yi işgal planının ABD-Türkiye ilişkilerini ciddi anlamda olumsuz etkilemesi muhtemel. Türkiye'nin bu planın engellenmesi için küresel ve bölgesel aktörlerle iş birliği yapması bekleniyor. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının ardından yaşanan yıkım, yeni bir felaketin kapıda olduğunu gösteriyor.